Leylasını kaybetmiş bir Mecnunum
Siirt diye bucak bucak gezerim
Bir kitabım ne başım var ne sonum
Siirt diye bucak bucak gezerim.
Eser rüzgar titreyen dal sırdaşım
Daim tasa dertle dolu bu başım
Hasretiyle ermiş gibi her yaşım
Siirt diye bucak bucak gezerim.
Geçen kuşa düşen taşa sorarım
Onun için ne uykum ne kararım
Ben de bilmem yok muyum yoksa varım
Siirt diye bucak bucak gezerim.
Yollar Siirt Siirt diye çığrışır
Dallar Siirt Siirt diye bağrışır
Etrafımda her şey Siirtten bir şey taşır
Siirt diye bucak bucak gezerim
Yunusum ben hak yolundan olmayan
Kerimim ben Aslısında kalmayan
Mevlana'yım dünyadan kam almayan
Siirt diye bucak bucak gezerim
1952