Pırıl pırıl yanıyor baş ucumuzda gökler
Gökler bir masal gibi renk dolu hayal dolu
Vuslat deminde gibi ufka uzanmada yer
Bir çicek bahçesiki yeşil dolu ay dolu
Yıldızlarla yazılmış masmavi şiirdir gök
Beyaz duvaklar giymiş güzel Siirt üstünde
Botan bir aşık gibi dize gelmiş önüne
Rabbim Siirt üstüne nerkis dök karanfil dök
Safran renkli gömlekler giyinir gece toprak
Damlardan yükselirken kızların kahkahası
Ay mavi havuzlarda yüzen bir masal taşı
Bir rüya alemi bu gerçekten daha berrak
Ruh soyunur dünyanın binlerce tasasından
Ruh bir masal kızıdır gök havuzundan çıplak
Masmavi köpüklerle oğunup yıkanarak
Unutur esvabının sanki zaman
Yerde başka bir şenlik, gökte başka bir şenlik
İnsanları tanıdık kulu böceği bildik
Ey altın mehtaplı gök seni tavafa geldik
Dudaklar yarı açık gözler sevinçle dolu.
Ömrümüz geçmededir altın kanatlar gibi
Uzaklaşmada zaman bir hayal cennetine
Ay göğün ortasında yuvarlanmada gene
Sonsuzluğun koynunda safağı arar gibi.
1946